Akaryakıt sektörü, kâr marjının yetersizliğini gündeminden düşürmüyor !

Yayınlama: 07.12.2025
Düzenleme: 07.12.2025 16:39
240
A+
A-

Problem, son on senede bir yumak olmuş adeta, düşük kârlar şirket değerlerini de aşağı çekiyor.

Akaryakıt sektörü, kâr marjının yetersizliğini gündeminden düşürmüyor.

Problem, son on senede bir yumak olmuş adeta, düşük kârlar şirket değerlerini de aşağı çekiyor.

Piyasadaki şirket ve bayiler, 2005 yılındaki Rekabet Yasasından etkilendiler.

Rekabet Kurumu, şirket ve bayiler arasındaki dikey anlaşmaları merceğine aldı.

Uzun süreli anlaşmalar, münhasırlık ve fiyat belirleme ilk ele alınan mevzulardı.

Uzun anlaşmalar nedeniyle şirketlerden kısa periyodlarda teklif alamayan bayilere beş yıllık sözleşme hakkı verildi. Amaç dinamik pazar şartları oluşturmaktı.

Şirketler arasında pazar payı mücadelesi yükselirken sektör ÖTV ile tanıştı, dağıtım ve bayi payı sınırlandı, düzenleyici kurum enflasyonla mücadelenin bayrağını akaryakıt sektöründe açtı, fiyat tavanı baskılandı.

Dağıtıcı marjları düşük seviyede kalmaya devam etti. Entegre marj 2015 yılında benzin ve motorinde yaklaşık 150-160 Dolar olurken giderek düştü, 2024 yılında benzin ve motorinde ortalama 130-135 Dolar seviyesinde kaldı. 2025 yılının sonuna geldiğimiz bu günlerde 2015 seviyelerini tekrar görmeye başladık. Ama bu kez masraflar çok daha hızlı büyüdü. Sektör için çok zor geçen bir on yıldan bahsedebiliriz. Artan ürün fiyatları nedeniyle ciroları yükselen dağıtıcılar, bu kez yükselen faizle para bularak sermayelerini diri tutmaya çalıştı.

Bayiler safları sıklaştırıp, şirket ve kendilerine tanınan entegre toplam marjın hepsine sahip olmak isteği ile mücadele ettiler.

2005 yılından önce en büyük sıkıntımız, fiyat ve toplam marjın keyfi olarak değiştirilmesiydi. Petrol Piyasası Kanunu bunu bir sisteme bağladı, parametreler belirlendi; kur, vergi, platts değiştikçe fiyatlar da değişti. Devletimizin vergiye de ihtiyacı var, bu da sisteme tanımlandı hatta periyodik güncellenmesi sisteme girdi.

Kur artışı bu arada enflasyonun altında seyretti.

Marj yetersiz kaldı.

Toptan satışlar, filo satışları, perakende satışlar, bunların hepsi yasa gereği sadece istasyonlu bayiler tarafından yapıldığı için sözleşmelerde farklı paylaşım ve olağanüstü teklifler sistemi iyice gerdi. 

Rekabeti ve piyasayı düzenleyen koşulların geldiği noktada; bilanço düzeyinde yaşam mücadelesi veren şirketler ve kârsızlığın son sinyallerini veren bayiler yaratıldı.

Düzenleyici kurumun, Piyasa Kanunu çıktıktan sonra Dağıtıcı ve Bayi marjlarının paylaşımına ilişkin kararı, toplam marjın en az yüzde elli beşinin bayiye bırakılacağını söylüyor. Toplam marj hesaplanmasında en yakın rafineri çıkış fiyatı işaret ediliyor.

Sektör için ‘’ayağını yorganına göre uzat,’’ deyimi bugün için çok zamanlı söyleniyor olabilir.  

Peki, çözüm ne?   

Mevzuat, toplam entegre marjın en az yüzde elli beşinin bayide kalması gerektiğini belirtiyor.

Bugün pazarlığın başlangıcı için sadece bir eşik bu.  

Şirketin, toplam entegre marjdan kalan yüzde kırk beş payı alabilmesi için bayisine bir yatırım sunması lazım, toplu bir para ve/veya farklı yatırım desteği.

Şirket bayisine aldığı ürünler için sadece kâr marjı takviyesi de veriyor.

Ya da pazarlık sırasında bayi ikisini de istiyor, hem nakit hem de kâr marjı desteği.

Piyasadaki sözleşmeler 55-45 seviyesinde kalsa şirketler zor durumda kalmaz.

Peki ya bayiler zor durumda kalır mı?

Aşağıdaki durumlara bağlı?

•             Bayilerin işletme masraflarının verimli tutulmasına,

•             Dağıtım şirketinin, filo müşterileri için pompa fiyatı üzerinden verdiği indirimin, bayilerin kârını etkileyecek düzeyde yansıtılmamasına,

•             Bayilerin, tarıma, ticarete, nakliye sektörüne yaptığı cömert indirimli toptan satışların büyüklüğüne ve yapıyorlarsa kendileri için önerilen marjın içinde kalıp kalmamalarına,

55-45 oranının, yeterli olması için önce taraflar ayağını yorganına göre uzatmalı sonra taleplerini düzenleyici kuruma sunma ihtiyacı içinde olmalıdır. Çünkü bir taraftan verip bir taraftan yetmiyor demek anlaşılmamaktadır. Hele gösterişli indirim programları veya reklam sektörüne para akıtınca hiç inandırıcı bir görüntü oluşmamaktadır.

Bundan önce de belirtmiştim, serbest rekabet çok çağdaş bir yaklaşımdır ama bu elde avuçta ne varsa verilerek yapılırsa, çağdaş olmaktan korkarız çıkar, kırmızı rakamlarla dolu bir bilanço ordusuyla karşılaşırız.

Şirket sahiplerine, üst düzey yöneticilere ve bayi organizasyonlarına çok iş düşmektedir. Bu sektör emek yoğun, her zaman tüketicilere açık, yıllardır hizmet veren, vergi toplayan, risk barındıran emniyetli ticaretin kurallarını uygulayan, mevzuatlara harfiyen uymaya çalışan iş yerlerinden oluşur.

Bayiler ve şirketlerin çalıştırdığı istasyonlarda geleneksel olarak yüksek maliyetler var.

Batıda bir sektör pratiği olan pompa adalarında self servis uygulaması bizde yoktur, istasyonlarımız yüksek istihdam olanağı yaratarak devlete destek olmaktadır.

Petrol ürünleri, komodite ürünlerdir, herkesin almak zorunda olduğu hatta görmeden aldığı dünyanın her yerinde devleti yönetenlerin ilgisini çeken, gelir sağlayan ürünlerden oluşur. Bu nedenle çok dikkatle fiyatlandırılması gerekir.

Şimdi elektrifikasyon yola çıkmıştır, onu da bir sonraki yazımızda ele alalım.

44 yıllık kariyeri boyunca yurt içi ve yurt dışında akaryakıt dağıtım sektöründe üst düzey yönetici pozisyonlarında görev almıştır. Kariyeri süresince; satış, pazarlama ve yatırım departmanlarında önemli sorumluluklar üstlenmiş, geniş kapsamlı bayi teşkilatlarının yönetimini başarıyla gerçekleştirmiştir. Ayrıca sektörde birçok stratejik projenin hayata geçirilmesinde aktif rol oynamış, bu projelerin planlama ve uygulama süreçlerinde doğrudan yer almıştır. İkmal, lojistik, insan kaynakları, hukuk ve eğitim gibi kilit fonksiyonlarla yakın iş birliği içinde çalışmış, aynı zamanda bağımsız yönetim kurulu üyeliği görevinde bulunmuştur. Sektöre katkılarını yalnızca yönetimsel değil, entelektüel düzeyde de sürdüren Yılmaz, "Rafine Yıllar" adlı sektörel referans kitabı ile "Sedef Parmaklık" adlı romanın da yazarıdır. ''Yazarımızın sosyal medya hesaplarına aşağıdaki bağlantılar üzerinden ulaşabilirsiniz. İlgili 4 platformlarda paylaştığı içerikler ve sektöre dair görüşleriyle daha yakından tanıyabilirsiniz.''
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

LinkedIn8.00k
X (Twitter)3.00k
Instagram8.00k
Facebook8.00k
WhatsApp3.00k