EPDK’nın bu hamlesini, Petrol piyasasının istikrarını ve tüketici menfaatlerini gözeten, çok yönlü ve yerinde bir karar olarak değerlendirebiliriz.

Petrolpiyasasi.com Kurucu Ortağı Süleyman Topçu; İşte bu kararı “hızlı ve güzel” yapan unsurlarını detaylı bir şekilde Yorumluyoruz.

1. Proaktif ve Hızlı Müdahale:
EPDK, olası bir krizi beklemek yerine, sorun henüz büyümeden “olağanüstü toplanarak” derhal harekete geçmiştir. Bu, kurumun piyasa dinamiklerini yakından takip ettiğini ve risklere karşı hazırlıklı olduğunu göstermektedir. Reaktif değil, proaktif bir yaklaşım sergilenmiştir.

2. Çok Taraflı Koruma Şemsiyesi:
Karar, tek bir grubu değil, piyasanın tüm paydaşlarını gözetecek şekilde kurgulanmıştır:

· Bayiler: TP Petrol bayileri, şirketin yaşadığı sorunlardan dolayı mağdur olmayacak, faaliyetlerine başka bir tedarikçiyle kesintisiz devam edebilecekler.

· Tüketiciler: Akaryakıt veya LPG temininde herhangi bir aksama yaşanmayacak, ürüne kesintisiz erişim sağlanacak.

· Çalışanlar: Bu bayilerde çalışan binlerce personelin iş istikrarı korunmuş olacak.

· Piyasa Yapısı: Sektördeki istikrar ve rekabet düzeni korunarak, tek bir şirketin sorununun tüm piyasaya yayılmasının önüne geçilmiştir.

3. Bürokratik Engellerin Kaldırılması:
Kararın en pratik ve olumlu yanı, bayilerin önündeki idari ve mali yüklerin geçici olarak kaldırılmasıdır:

· Fesih Belgesi Aranmaması: Bu, bayileri TP Petrol ile hukuki bir çıkmazdan kurtarmış, hızlıca yeni bir tedarikçiye geçişin önünü açmıştır.
· Tadil Bedeli Alınmaması: Bayiler için mali bir yük oluşturmadan, geçiş sürecini kolaylaştırmıştır.

4. Geçici ve Net Bir Çerçeve:
Alınan kararlar süreyle sınırlandırılmıştır (31 Mart 2026). Bu da EPDK’nın bu düzenlemeyi, TP Petrol’ün yaşadığı olağanüstü duruma özgü, geçici bir çözüm olarak gördüğünü gösterir. Piyasada kalıcı bir belirsizliğe izin verilmemiş, her iki taraf (bayiler ve TP Petrol) için de net bir zaman çerçevesi çizilmiştir.

5. Kurumsal Kimlik Esnekliği:
Bayilerin, yeni anlaştıkları dağıtıcının kurumsal kimlik kurallarına hemen uymak zorunda olmaması, geçiş sürecini pratikleştiren önemli bir esnekliktir. Bu, bayilerin operasyon el sürekliliğini sağlamak için gösterilen anlayışın bir göstergesidir.

Sonuç:

EPDK, bu kararıyla sadece bir şirketin bayilerinin değil, Türkiye akaryakıt ve LPG piyasasının bütününün sağlığını korumayı hedeflemiştir. “Petrol Piyasası yapısı bozulmayacak” vurgusu, kararın merkezinde piyasa güvenliğinin olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Bu müdahale, düzenleyici bir kurumun piyasadaki olası bir şok etkisini nasıl minimize edeceğine dair örnek bir uygulamadır. Bayiler, tüketiciler ve çalışanlar açısından ortaya çıkması muhtemel bir mağduriyet, hızlı, etkili ve yerinde bir düzenlemeyle önlenmiştir.