Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu Doğal Gaz Piyasası Dairesi Enerji Uzmanı Onur Kığılcım’ın TRT RADYO 1’de yayınlanan GÜNDEM ENERJİ programındaki açıklamaları…
Fatura nasıl oluşuyor? Hangi kalemler var?
Doğal gaz fiyatları nasıl belirleniyor?
Doğal gazın faturalandırılması yapılırken sayaçtan ölçülen hacimsel miktarlar, diğer bir ifadeyle gazın metreküp değeri, gazın kimyevi özelliğine ve bölgenin basınç ve sıcaklık değerlerine göre düzeltme yapıldıktan sonra tüketicilere gerçek enerji değeri olarak fatura edilir.
Doğal Gaz Faturalarında; ilk endeks, son endeks, düzeltilmiş tüketim, perakende satış fiyatı, k katsayısı, fiili üst ısıl değer gibi ifadeler görürüz. Bunların ne olduğuna kısaca değinmek gerekirse;
Fiili üst ısıl değer dediğimiz, aslında gazın kalorifik özelliğine, diğer bir ifadeyle gazın kimyevi özelliğine göre hesaplanan bir değerdir.
Diğer yandan, biliyorsunuz, gazların sıkışabilmesi özelliği vardır, bu nedenle, farklı sıcaklık ve basınç ortamında aynı hacimdeki gazların molekül sayısı birbirinden farklıdır. Bu sıcaklık ve basınç verileri baz alınarak her bölgeye göre bir k katsayısı hesaplanır. Böylece, sıcaklık ve basınç unsurları da faturada dikkate alınmış olur.
Faturadaki “Düzeltilmiş tüketim” ise,son endeks ile ilk endeks değeri arasındaki farkın “k katsayısı” ile çarpılmış halidir.
Bir diğer önemli fatura kalemi ise perakende satış fiyatıdır. Bu fiyat; birim doğal gaz alım fiyatı, sistem kullanım bedeli ve vergiden oluşmaktadır. Bunların detayına kısaca değinmek gerekirse; birim doğal gaz alım fiyatı doğal gazın emtia fiyatıdır. Toptan satış şirketlerinin dağıtım şirketlerine uyguladıkları toptan satış fiyatıdır. Bu fiyatlar uluslararası piyasalarda oluşan fiyatlara göre belirlenmekte olup, söz konusu fiyatların belirlenmesinde Kurumumuzun yani EPDK’nın herhangi bir dahli bulunmamaktadır. Bu bedel uzun süreli sözleşmelerle sabit bir fiyat olarak belirleneceği gibi, spot piyasalarda oluşan fiyatlar üzerinden de belirlenebilmekte.
Nihai perakende satış fiyatını oluşturan diğer bir faktör olan “Sistem Kullanım Bedeli” ise, EPDK tarafından 5 yıllık dönemler ile belirlenerek ilan edilmektedir. Dağıtım bedeli olarak da adlandırılan sistem kullanım bedeli, doğal gazın tüketicilerimize kaliteli ve kesintisiz şekilde ulaştırılabilmesi için dağıtım şirketleri tarafından gerçekleştirilen tüm yatırım harcamaları ve işletme giderleri dikkate alınarak objektif kriterler çerçevesinde bölgesel olarak belirlenmektedir.
Kışın ilk günündeyiz… Tasarruf konusu kritik. Faturaları düşürmek için tüketicilerimiz neler yapabilir? Kombi ayarı .. Oda sıcaklığı Perde ve izolasyon Radyatör ayarları.. Yıllık bakımın etkisi, Vatandaşlar kombiyi “aç kapa” mı kullanmalı yoksa düşük ayarda sürekli kullanım mı daha tasarruflu?
Aslında, çok basit bazı uygulamalar ile doğal gazı daha verimli kullanmak ve bu sayede faturalarımızı %15-20’ye kadar düşürmek mümkün:
– Öncelikle kombilerin ve tesisatın bakımı belli periyotlarda yetkili firmalara yaptırılmalı, bu hem verimli kullanım hem de güvenlik açısından çok önemli,
– Bununla birlikte, evin her alanında verimliliği artırmamız gerekiyor. Bunu yapmak için de evdeki sıcak havanın dışarıya çıkmasını ve dışarıdaki soğuk havanın da evimize girmesini önlememiz gerekir. Peki bunlar için neler yapabiliriz:
1- Öncelikle evimizle dışarısı arasındaki en ince,,, soğuğun ve sıcağın en kolay geçebileceği katman olan camları, ısı yalıtımı sağlayan camlar ile değiştirebiliriz.
2- Yine, pencere ve kapılar kontrol edilmeli, eğer hava sızıntısı var ise rüzgâr geçirmez yalıtım malzemeleri ile kaplayabiliriz.
3- Bununla birlikte, binalara mantolama yaptırılması da doğal gazın verimli kullanılmasında çok önemli bir etken olduğunu zaten toplum olarak biliyoruz.
4- Ayrıca, peteklerin önlerinin ve üstlerinin kapatılmaması gerekiyor, ısı kaybını azaltmak için petek arkasında yalıtım malzemesinin kullanılması da oldukça faydalı olmaktadır.
5- Basit bir alışkan olarak, gündüz güneş vuran odalardaki perdelerin açılması bile inanın ortam sıcaklığının artmasına şüphesiz katkı sağlıyor.
Peki, başka, bunlara ilave neler yapabiliriz dediğimizde?
-Mesela, kombiler gün içerisinde kapatılmamalı, evde olunmadığında en kısık ayarda çalışır vaziyette bırakılmalı, mümkünse de termostatlı vanalar takılmalıdır.
-Ayrıca, ortam sıcaklığını da düşürmemiz gerekiyor, çünkü yapılan hesaplamalara göre her 1 derecelik ortam sıcaklık düşüşünün faturada %5-6 civarında tasarruf sağladığı tespit edilmiş durumda.
-Bunlara ek olarak, mevsime uygun kıyafetler giyilmesi de olmazsa olmazımızdır.
Yani, sonuç olarak, doğal gaz faturasını düşürmek ve tasarruf sağlamak istiyorsak; enerji verimliliğini bir kültür haline getirip hayatımızın her alanında ön planda tutmamız gerekiyor.
Türk toplumu olarak evleri gereğinden fazla mı ısıtıyoruz?
Evlerimizdeki ortalama tüketimler Avrupa ile kıyaslandığında nasıl?
Konfor sıcaklığı ülkelerin iklim şartlarına göre değişiyor.
Sıcak yerlerde yaşayanlar daha yüksek derecelerde kendini konforlu hissederken, iklimi soğuk yerde yaşayan insanlar daha düşük derecelerde kendini konforlu hissedebilmekte.
Ülkemiz de Akdeniz iklimine yakın olduğu için, genel itibarıyla sıcağı sevdiğimiz ve konfor sıcaklığımızın yüksek olduğu söylenebilir.
Birçoğumuz 24-25 derece ortam sıcaklığını seviyoruz ve bu derecelerin altını pek tercih etmiyoruz. Ancak, Dünya Sağlık Örgütü, oturulan odalar için 21, diğer odalar için ise 18 dereceyi uygun görüyor.
Yine, Avrupa’da, Dünya Sağlık Örgütünün bildirdiği derecelere uygun bir ideal oda sıcaklığı var, oralarda 20-22 dereceler arası konfor sıcaklığı olarak kabul ediliyor. Ve gerçekten de onlar bizim kadar sıcak tutmuyorlar evlerini…
Doğal gaz evimize nasıl ulaşıyor… BOTAŞ’tan evdeki kombiye kadar geçen süreç nasıl işliyor? Bu süreçte güvenlik nasıl sağlanıyor?
Doğal gaz ithal edilmiş de olsa, ülkemizde de üretilse kaynağında bulunduğu şekliyle hanemize gelmiyor. Sondaj işlemi yapıldıktan sonra ticari hale gelebilmesi ve kullanılabilmesi için bazı işlemlerden geçiyor.
İlk olarak doğal gazdan, yanıcı özelliği olmayan maddeler ayrıştırılıyor. Sonrasında dağıtım şirketlerinin şehir giriş istasyonlarına iletilen yüksek basınçlı doğal gazın, burada basıncı düşürülüyor aynı zamanda filtreme, ısıtma, debi ölçme gibi işlemler ve kalorifik değer tespiti yapılıyor.
Yine bu noktada, doğal gazın kokulandırması da yapılıyor ve gaza “çürük sarımsak” benzeri koku verilmiş oluyor. Bu, tamamen güvenlik için yapılan bir uygulama. Doğal gaz yapısı gereği kokusuz olduğu için, sızıntılarda anlaşılması için böyle bir uygulama yapılıyor.
Daha sonrasında gaz, dağıtım hattında ilerliyor ve evlerimizin yakınlarında, çoğunlukla parklarda görebileceğimiz bölge istasyonlarına gelerek tekrar basıncı düşürülüyor.
Buradan sonra evimizin önüne gelen gaz apartmanımızda bulunan doğal gaz servis kutusundan geçerek, kullanıma uygun olacak şekilde basıncı düşürülüyor ve kolon ve iç tesisatımız vasıtasıyla yakıcı cihazlarımıza kadar ulaşıyor.
Şebekeye yönelik güvenlik tedbiri olarak, kokulandırma dışında, doğal gaz dağıtım şirketlerinin diğer faaliyetleri de bulunmaktadır tabii:
Bu tedbirlerinden biri de “kaçak taramalar”dır. Doğal gaz dağıtım şirketleri, mevzuatın amir hükümleri gereğince dağıtım şebekesinde sürekli olarak hassas cihazlarla “kaçak tarama” yapmakta, herhangi bir kaçağın tespit edilmesi durumunda kaçağın nedeni detaylı bir şekilde araştırılmakta ve gerekli bakım ve onarım çalışmaları yapılmaktadır.
Bununla birlikte, dağıtım şirketleri, “187 Doğal Gaz Acil Hattı”na gelen ihbarları en kısa sürede değerlendirmekte, ihbar verilen adrese 15 dakika içerisinde ulaşmakta ve şikâyete konu hususa hızlıca müdahale etme kabiliyetine sahiptirler. Ki bunu, sahada yapmış olduğumuz denetimlerde de görmekteyiz.
Ayrıca, yine dağıtım şirketleri, ilgili mevzuatın getirmiş olduğu yükümlülük kapsamında tüm şebeke tasarımını ve imalatını ulusal ve uluslararası standartlara göre gerçekleştirmekte, bununla birlikte şirketin sahada çalışan personelinin gerekli eğitimlere ve tatbikatlara katılımını sağlamaktadır.
Abonelik süreci ve gaz açımı süreci nasıl ilerliyor?
Vatandaşın bilmediği ama mutlaka bilmesi gereken noktalar neler?
Eğer oturulacak evin bulunduğu binanın doğal gaz bağlantısı yok ise, ilk olarak yapılacak şey, dağıtım şirketine bağlantı başvurusunda bulunmak olmalıdır.
Ancak, binanın doğal gaz bağlantısı yapılmış yani servis kutusu konulmuş ise, gazın ilgili dairedeki yakıcı cihaza ulaşabilmesini teminen iç tesisat imalatının yaptırılması gerekiyor. Bu sürece kısaca değinmek gerekirse;
Öncelikle, iç tesisatın imalatı için Sertifikalı Firma ile anlaşılması ve sözleşme imzalanması gerekmektedir.
Sözleşme imzalandıktan sonra, Sertifikalı Firma iç tesisata ilişkin çizdiği projeyi, sözleşmenin bir kopyasını ve tesisata yönelik yaptırdığı sigorta poliçesini dağıtım şirketine sunuyor.
Dağıtım şirketi, sunulan projeyi ve ilgili evrakları kontrol edip uygun bulması halinde onaylıyor, uygun bulmaması halinde ise gerekli düzeltmeleri veriyor.
Uygunluk verildiği taktirde, Sertifikalı Firma tarafından iç tesisat imalatı gerçekleştiriyor ve gaz arzının sağlanabilmesi adına dağıtım şirketinden kontrol randevusu talep ediliyor.
Söz konusu kontrol işleminde standartlara aykırı herhangi bir durumun olmaması halinde vatandaşa gaz arzı sağlanıyor.
Bu süreçte tüketicilerin dikkat etmesi gereken en önemli konulardan biri, tüketicilerin Sertifikalı bir firma ile anlaşması hususudur. Sertifikası olmayan yani yetkisi olmayan ustalara iş yaptırılmaması gerekiyor. Çünkü Mesleki Yeterlilik Kurumundan mesleki yeterlik belgesini almamış bu kişiler, işi güvenli ve mevzuata uygun bir şekilde yapabilme yetkinliğine sahip kişiler değildir.
Abonelik anlaşması imzalandı, dağıtım şirketi servis kutusu montajını gerçekleştirdi, sertifikalı firmaya da iç tesisat imalatı yaptırıldı. Bundan sonra, fiili kullanıcı veya konutun yetkili temsilcisi tarafından tercih edilen bir yolla dağıtım şirketine başvurulması ve güvence bedelinin ödenmesi halinde az önce anlattığımız kontrol prosedürüyle gaz arzı sağlanabilmektedir.
Bu arada, abonelik başvurusunda bulunmak eskiye göre daha kolay. Çünkü fiziki başvuruların haricinde, e-devlet üzerinden veya dağıtım şirketinin internet sitesi üzerinden yapılabilecek online başvurular da artık günümüzde mümkün hale geldi.
“Teçhizat kontrolü” dendiğinde ne anlamalıyız? Bir dairede hangi ekipmanların uygunluğu kontrol edilir? Kullanıcının ve dağıtım şirketinin sorumlulukları neler?
-Doğal gaz iç tesisatının projelendirilmesi, yapımı, bakımı, onarımı ve tadilatı mutlaka yetkili sertifikalı firmalara yaptırılmalı. Ayrıca, kombi ve bacaların bakımı da üretici firmaların yetkili servislerine yaptırılması gerekir. Bununla birlikte, ortamın havalandırılmasını sağlayan menfezlerin açık olması da çok önemli bir husus. Uygulamada, dağıtım şirketleri tesisattaki teçhizatları uygun bulmadan haneye doğal gaz arzını sağlamamalıdır, ki sahada yapmış olduğumuz denetimlerde dağıtım şirketlerinin bu konuda titiz bir şekilde çalışma yürüttüğünü görmekteyiz.
– Diğer yandan, tesisatta yetkisiz ve eğitimsiz kişilere yaptırılacak bakım-onarım işlemleri can ve mal güvenliğini tehlikeye atan durumlara yol açabilir. Bu nedenle, tüketicilerimiz bu konuda dikkatli olmalı, iş yaptıracakları firmaların yetkili olup olmadıklarını kontrol etmelidir, şüpheli durumları ise derhal dağıtım şirketine veya kurumumuza ihbar etmelidir.
– Hazır konu tesisata gelmişken, aslında burada çok önemli bir husus var, buna da değinmeden geçemeyeceğim. Doğal gaz dağıtım şirketlerinin gaz arzını sağladıktan sonra abonelerin menfezlerini kapattıklarını, bacaların çıkışını engelleyici cam balkon imalatı yaptırdıklarını görmekteyiz. Bunun, ne yazık ki ölümle sonuçlanan kötü örnekleri mevcut. Buradan doğal gaz kullanan tüketicilerimizi uyarmak istiyorum; lütfen menfezlerimizi açık tutalım, bacanın binadan çıkışını engellemeyelim ve sertifikasız firmalara kesinlikle iş yaptırmayalım.
Daire İçerisinde Gaz Kokusu Hissedildiğinde Ne Yapılmalı?
– Daire içerisinde doğal gaz kokusu hissedildiği durumlarda, sızıntının kaynağını bulmaya çalışmamak gerekiyor. Çünkü, bu eylem, hem gazın tahliyesinin hem de içerde yaşayan canlıların tahliyesini geciktiren bir hareket.
Peki ne yapmalıyız? Öncelikle, gaz kokusu aldığımızda ışıklar ve prizler dahil herhangi bir elektrik kıvılcımı riski doğuracak harekette bulunmamamız gerekiyor.
Bu noktada, gazın bir an önce tahliye olması için doğrudan kapı ve pencereleri açmalıyız.
Bunun yanı sıra, evde gaz kokusundan haberi olmayan kişiler varsa onlara haber vermeliyiz ancak onların da elektrik kıvılcımı çıkaracak herhangi bir davranıştan kaçınmaları yönünde uyarmamız çok önemli.
Sonrasında ise, imkan varsa, doğal gaz sayaç vanasını kapatarak gaz bulunmayan güvenli bir ortama geçmeli ve ALO 187 doğal gaz acil ihbar hattını aramalı ve gaz sızıntısı giderilene kadar da binaya kesinlikle geri dönülmemelidir.
Türkiye’de doğal gaz kullanım oranları nasıl?
Bugün nüfusun ne kadarı doğal gaz konforuna ulaştı?
Kurum olarak son yıllarda doğal gaz piyasasında en çok odaklandığımız konunun, doğal gazın ülkemiz genelinde ilçe ve beldelere ulaştırılması çalışmaları olduğunu söyleyebilirim.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımızın planlamaları çerçevesinde, Kurumumuzun koordinasyonunda, BOTAŞ ve doğal gaz dağıtım şirketleri tarafından yoğun yatırımlar yapıldı ve yapılmaya devam ediliyor. Bu konuda birkaç istatistik vermek istiyorum:
Ülkemizde doğal gaz kullanımı 2002 yılında sadece 5 il ve 57 yerleşim yerinde mevcut iken, bugün itibarıyla 81 il merkezimizin tamamına ve 963 yerleşim yerine (829 ilçe ve 134 belde) doğal gaz hizmeti sunulmaktadır.
Halihazırda, doğal gaz kullanan abone sayımız 22 milyona ulaşmış durumdadır. Yapılan hesaplamalara göre, bu sayı bize, doğal gaz kullanan nüfusun 66 milyona ulaştığını, halihazırda konutunun önünde dağıtım şebekesi olan ve doğal gaza erişme imkanı bulunan nüfusun 73 milyona ulaştığını göstermektedir. Ki bu da nüfusumuzun %85’ine tekabül etmektedir.
Tabii bunların hepsi ciddi yatırımların bir sonucu. Bakınız, 2002 yılı sonunda ülkemizdeki doğal gaz şebeke uzunluğu 16.000 km iken, mevcut durumda doğal gaz şebeke uzunluğumuz 244.000 km’ye ulaşmıştır.
Önümüzdeki dönemde genişleme hedefleri neler?
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız ile birlikte yürüttüğümüz çalışmalar çerçevesinde, 2025 ve 2026 yılları yatırım döneminde toplam 100 civarında yerleşim yerine doğal gaz hizmetinin ulaştırılması planlanmakta. Bu da demek oluyor ki, 2026 yılı sonu itibarıyla doğal gaz kullanan yerleşim yeri sayısının 1000’in üzerine çıkarılması hedefleniyor.
Bu noktada şunu da ifade etmek isterim, Sn. Cumhurbaşkanımızın “doğal gaza erişim olmayan yerleşim yeri kalmayacak” diyerek ortaya koyduğu hedef doğrultusunda, gerek kamu kurumlarımızın gerekse de doğal gaz dağıtım şirketlerinin özenle çalışmalarını yürüttüğünü görmekteyiz.
Vatandaşın dağıtım şirketlerine karşı hakları neler?
Hangi durumda EPDK’ya başvurulabilir?
Doğal Gaz Piyasası Dağıtım ve Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ile tüketicilerin ve dağıtım şirketlerinin hak ve yükümlülükleri düzenlenmiş durumdadır.
Tabii burada hepsine tek tek değinmemiz mümkün değil ama birkaç örnek vermem gerekirse;
Mesela doğal gaz bağlantı hususunda; eğer şartlar teknik ve ekonomik olarak mümkün ise, dağıtım şirketleri, talep eden tüm tüketicileri dağıtım şebekesine bağlamakla yükümlüdür.
Bunun yanı sıra, yine bazı bedellere ilişkin taksit uygulamaları var. Örneğin; abone bağlantı bedeli ve güvence bedellerine taksit yapılabilmektedir. Talep eden müşterilere karşı dağıtım şirketleri bu uygulamayı gerçekleştirmekle yükümlü olduğunu söyleyebiliriz.
* Ayrıca, doğal gaz dağıtım şirketleri, abonelerin şikâyet ve taleplerini değerlendirdikten sonra, mutlaka kendisine geri dönüş yapması gerekmekte.
Yine, dağıtım şirketlerinin, ilgili mevzuatta belirlenen sürelerde, müşterilere doğal gaz dağıtım şebekesi ulaştırması, iç tesisat projelerini değerlendirmesi ve inşa edilen tesisatın uygunluğunu yerinde kontrol etmesi gibi tüketicilere karşı sorumlu olduğu birçok husus bulunmaktadır.
Bununla birlikte, tüketicilerin ALO 187 Doğal Gaz Acil Hattına yapmış olduğu ihbarlara yönelik, doğal gaz dağıtım şirketi tarafından sunulan “acil müdahale hizmetleri” için vatandaşlarımızdan herhangi bir bedel alınmaması gerekir.
Ayrıca, tüketicilerin mağduriyet yaşamaması adına, tüketicinin sayaçlarında meydana gelen arızaların giderilmesine ilişkin dağıtım şirketinin 24 saatlik süre bir sınırı bulunmaktadır. Bu süre içerisinde arızanın dağıtım şirketi tarafından giderilmesi gerekiyor.
Bunlara ilave olarak, müşterinin kusuru dışında sayaç endeksinin belirlenememiş olması durumunda, dağıtım şirketleri fatura bedelini sayacın okunamadığı ay sayısı kadar taksitlendirmesi gerekmektedir.
Diğer yandan, tüketicilerimiz doğal gaz kullanımı ile ilgili her türlü sorusunu, şikayetini veya talebini dağıtım şirketinin müşteri hizmetleri birimine veya çağrı merkezine iletebilirler.
*
Tüketicilerimize geri dönüş yapılmaması veya olumsuz dönüş yapılması halinde EPDK’ya başvuru yapılarak konunun incelenmesi talep edilebilir.
Bu durumlarda, Kurumumuza ulaşan her başvuru uzmanlarımız tarafından titizlikle incelenmekte ve en kısa sürede vatandaşlarımıza geri bildirim yapılmaktadır.
Tüketicinin dağıtım şirketine karşı sorumlulukları neler?
Bu konuda doğal gaz abonelerimizin dikkat etmesi gereken önemli hususlardan bazılarına dikkat çekmek istiyorum:
– Doğal gaz tesisatının projelendirilmesi, yapımı, bakımı, onarımı ve tadilatı mutlaka yetkili sertifikalı firmalara yaptırılmalı, tesisata yetkisiz kişilerin müdahale etmesine asla izin verilmemelidir.
– İlk aboneliklerde veya abone değişimlerinde dağıtım şirketinin onayı olmadan doğal gaz kullanılmaya başlanmamalıdır.
– Bununla birlikte, tüketicilerin sayaca müdahale etmemeleri ve dağıtım şirketinin sayaca erişiminin engellenmemesi gerekiyor.
– Ayrıca, tabii ki doğal gaz faturalarının da zamanında ödenmesine de gayret edilmelidir.
(Son ödeme tarihi, fatura kesim tarihinden 10 gün sonraki tarihtir. Doğal gaz faturası son ödeme tarihinden itibaren 15 gün içerisinde ödenmez ise müşterinin doğal gaz arzı kesilir, bu nedenle gecikme zammının yanı sıra sayaç açma-kapama bedeli de ödenmek zorunda kalınır, bu nedenle son ödeme tarihinin geciktirilmemesine özen gösterilmelidir.)
– Bir diğer nokta da, abonelerimizin dağıtım şirketlerine bildirdikleri mobil, sabit ve elektronik iletişim bilgilerini sürekli güncel tutmaları gerekiyor, birçok önemli bildirim bu kanallar üzerinden yapıldığından tüketicilerimizin mağduriyet yaşamaması için iletişim bilgilerinde meydana gelen değişiklikleri mutlaka dağıtım şirketlerine bildirmelerini istiyoruz.
Borçtan dolayı gaz kesme ve gaz açma süreci
Müşterinin faturasının son ödeme tarihinden itibaren 15 gün içerisinde ödenmemesi durumunda müşterinin doğal gaz arzı kesilir. Bu durumda gecikme zammının yanı sıra sayaç açma-kapama bedeli de ödenmek zorunda kalınır.
(Son ödeme tarihi: Fatura kesim tarihinden 10 gün sonraki tarihtir.)
Doğal gazı kesilen müşterinin, yükümlülüklerini yerine getirmesi durumunda, dağıtım şirketi tarafından 24 saati geçmeyecek şekilde en kısa sürede müşteriye yeniden doğal gaz verilmesi gerekmektedir.
Öte yandan, doğal gaz faturası 3 ay süre ile ödenmediği takdirde ise, abonelik sözleşmesi feshedilir ve güvence bedeli irat kaydedilerek mahsuplaşılır. Tekrar abonelik yapılmak istendiğinde bakiye borcun ödenmesi ve yeniden güvence bedeli tahsil edilmesi gerekecektir.
DOĞAL GAZ REZERVLERİMİZ NE DURUMDA? DOĞAL GAZ KONUSUNDA BİR TEDARİK SIKINTISI SÖZ KONUSU OLUR MU?
Ülkemiz doğal gaz piyasası açısından en başarılı olduğumuz alanlardan bir diğeri de, doğal gaz iletim ve depolama alt yapılarına yapılan büyük yatırımlar sayesinde, doğal gaz arzı aksatılmadan konut ve ticarethanelerimize kesintisiz doğal gaz sunumu sağlanabilmesidir. Ayrıca, depolama kapasitelerimiz her geçen yıl artmaya da devam ediyor.
Bu konuda da somut rakamlar üzerinden konuşabiliriz. Ülkemizde BOTAŞ’a ait olan 2 adet yer altı doğal gaz depolama tesisi aktif faaliyette bulunuyor. Tuz Gölü ve Silivri tesislerimizle birlikte bugün 6,3 milyar metreküplük toplam depolama kapasitesine ulaşmış durumdayız. Depolama tesislerimizde %100 doluluk oranıyla kışa hazırız. Güçlü altyapımızla vatandaşlarımıza kesintisiz enerji arzı sağlamak için çalışmalar aralıksız sürüyor.
Bunun yanında, 2 tanesi kara terminali 3 tanesi de yüzer terminal olarak adlandırdığımız FSRU tesisi olmak üzere, ülkemizde aktif faaliyette olan 5 adet LNG depolama tesisimiz bulunmaktadır.
Günlük LNG gazlaştırma kapasitemiz 161 milyon m³’e çıkmış durumda.
Bugün Türkiye, ihtiyaç duyduğu doğal gazın yarısını LNG olarak gemilerle alabilme kabiliyetine sahip bir ülke.
Bu dev kapasite, kışın en soğuk günlerinde bile konutlarımızın doğal gaz ihtiyacının tamamını sorunsuz karşılayabilecek güçte olduğunu söyleyebiliriz.